İnsanlığın, insanlık tarihi boyunca geliştirmiş olduğu yüce değerlerden biri de, kuşkusuz yardımlaşma ve dayanışma duygusudur. Bu duygunun tezahür ettiği kurumların başında da bir dini ve hukuki kuruluş olarak vakıflar gelmektedir.
Vakıf; bir malın veya bir gelirin, kişinin şahsi mülkiyetinden çıkarılarak, belli şart ve gaye ile bir hayır hizmetine ebediyen tahsisi demektir.
İslam öncesi devirde de var olduğu bilinen Vakıf müessesi, gerçek anlamdaki gelişmesini, mübarek dinimizin yayılmasından sonra yapmıştır.
‘‘Ölen bir kimsenin amel defteri kapanmamaktadır; biri sadakayı cariyesi olan, diğeri ilmi bir eser bırakarak, eserinden istifade olunan, bir diğeri ise kendisine dua eden hayırlı bir evlat yetiştiren kimse’’ mealindeki hadis-i şerif, Vakfın geliştirilmesine büyük ölçüde tesir etmiştir. İslam hukukunda Vakıf, sadakayı cariyeden sayılmıştır.
‘‘İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olanıdır.’’düsturunu rehber edinen ecdadımız da helal mal ve paralarını seve seve vakfederek Allah’ın rızasını kazanmayı, toplumda yardım, fazilet ve sevgi hislerinin gelişmesini amaçlamışlar ve sayılamayacak kadar hizmetler yapmışlardır.
Özellikle hayri, sosyal ve kültürel alanlarda yapılan bu hizmetlere şöyle bir göz atacak olursak ;
Büyük ticaret yolları üzerinde inşa edilen hanlar, kervansaraylar, muhtelif şehir ve kasabalarda inşa edilmiş camiler, medreseler, mektepler, hamamlar, darüşşifalar, bimarhaneler hep Vakıf yoluyla gerçekleştirilmiştir.
Hayatın bütün alanını kuşatan Vakıfların görmüş olduğu hizmetler de, birbirine nazaran, farklılık arz etmektedir. Zikredilen kurumların yanı sıra, su yolları, su kemerleri, çeşme ve sebiller, kaldırımlar, aşevleri, dul ve yetim evleri, emzirme ve büyütme yuvaları, hep aynı gaye için yapılan hizmetler cümlesindendir. Bütün bunlardan başka öksüz kızlara çeyiz verilmesi, borçlu olarak hapishaneye düşenlerin borçlarının ödenmesi, dul kadınlara ve muhtaç olanlara yardım edilmesi, mektep çocuklarına gıda ve giyecek yardımında bulunulması, fakir ve kimsesizlerin cenazelerinin kaldırılması, bayramlarda çocukların ve fakir kimselerin sevindirilmesi. Kış aylarında kuşların beslenmesi, hasta ve garip leyleklerin bakım ve tedavisi gibi daha pek çok hizmetler de hep Vakıf yoluyla hayır yapma anlayışından kaynaklanmaktadır.
Görüldüğü gibi Vakıflar, yüz yıllar boyunca tüm canlılar için hayatı yaşanır hale getirmiş, içtimai nizamın korunmasına katkıda bulunmuş, fertler arasında, yardımlaşma ve dayanışma yolu ile, karşılıklı sevgi bağının kurulmasına, başka bir ifade ile insanlığın dünyevi ve uhrevi saadetini kazanmasına vesile olmuştur.
Bu gün ise, bir ölçüde unutulmuş, maddi hayatın girdabında bunalan insanımızın, Vakıfların şefkatli eline ihtiyacı daha da artmıştır.